Termal suların cenneti- Hisarya

Kış aylarında bile sıcaklığı sevenler için Hisarya çok isabetli bir yer. Soğuk kış aylarında en soğuk havalar bir dereceden düşük olmuyor. Hisarya size her zaman sürprizler sunan yerlerden biri. Toprağın altında 22 derece sıcaklıkta termal sular var. Hisarya artık kış sporları sevenlerin de tercih isikameti oluyor.

Turist rehberi Petra Taleva anlatıyor: 
“Hisarya sokaklarında gezerken dinamik günümüzün sakin bir boyutuna giriyorsunuz. Tuhaf bir duygu! Sofya’ya 170, Plovdiv’e 40 km. uzaklıkta bir kasaba Trakya’nın kucak açtığı bir şirin yerleşim yeri. Tepeleri benbeyaz, Rodop dağlarının güzelliğini içine sindirmiş, Kuzey’de Orta Balkan, arkasında Koca Balkan, güneyde Rodopların kıvrımları göze hitap ediyor. Kayakçıları gündüzleri kayak yapar, akşamları da termal suların sıcaklığına bırakır kendini.

Daha kadim zamanlarda insanoğlu, şimdiki Bulgar topraklarında insan bedeni ile ruhunu tedavi edebilecek temiz havalı ve termal sulu mekanların bulunduğunun farkına varmıştır. Balneoloji belki de çok eskiden beri tıbbın ayrılmaz bir parçasıdır.Stara Planina dağının böbrek sorunları olan hastalarca ziyaret edilen Hisarya kasabası, Augusta ismini taşıdığı kadim zamanlarda bile termal sularıyla iyi biliniyormuş. Profesyonel düzeyde sağlık hizmetleri, ağır hastalıklardan ve böbrek ameliyatlarından sonra iyileşme olanakları sunan sanatoryum ve sağlık merkezleri şimdi binlerce turist tarafından ziyaret ediliyor. Hisarya’daki özel evlerin önemli bir kısmı küçük, şirin otellere çevrilmiştir. Bunlar, tedaviden ziyade rahat bir tatil ve büyük turizm beldelerinin gürültüsünden kurtulmak isteyenlerce yeğleniyor.

Şehir sembollerinden biri -Kolonad.

Hisarya’da fışkıran termal sular çoktan beri birçok insan için ilaçların yerine geçmiştir. 
Bulgaristan’ın orta kısmında yer alan Hisar kenti, etrafında barındırdığı 22 termal su kaynağı ile ülkedeki kaplıca turizminin başlıca merkezi olarak biliniyor. Kaynak suları fiziksel ve kimyasal olarak incelendiğinde birçok hastalığı iyileştirici özelliğe sahip olduğu görülmüştür. 1882 yılında, zamanının hükûmeti, kaynaklardaki suyun ayrıntılı analizini yaptırmış ve alınan olumlu sonuçlar doğrultusunda kaplıcalar hizmete açılmıştır. 
Hisarın şifalı sularını ülkedeki diğer bütün kaplıca sularından ayıran temel özellik, sularının oldukça sıcak olması yanında, kimyasallar ve mineraller bakımından çok zengin olmasıdır. 
Momina Banya Kaynağı, içerisinde bulundurduğu yüksek miktardaki radon ile böbrek hastalıklarının tedavisinde olumlu sonuçlar vermektedir. Sıcaklığın 47 dereceye kadar ulaştığı bu kaynağın suyu oldukça şeffaf ve tadı hoştur.

Kentte bir de böbrek taşları müzesi mevcut. Hisar´da böbrek hastası olarak tedavi görmüş hastalardan toplanmış örnekler müze ziyaretçilerine gösteriliyor. Müzede tam 12 bin adet böbrek taşı bulunmakta, en ağır olanı 560 gram. İnanılması gerçekten zor. 51 derecelik suyuyla rekoru Toplitza Kaynağı alıyor. Bu özelliğinin yani sıra kaynak, bölgede Romalılar tarafından kullanılmış ilk kaynak olarak biliniyor. Kaynağın suyunun jinekolojik hastalıklara iyi geldiği tahmin ediliyor. Bistritsa Kaynağı ise Toplitza`nın hemen yanında bulunan bir kaynak. 45 derecelik suyuyla deri hastalıklarını tedavi ediyor. Ayrıca kaynağın yıkanmak için oldukça ideal bir suyu olduğu söyleniyor.

Yumuşak iklimi ve meşhur kaplıca sularıyla bilinen Hisar, tarih boyu birçok kavime de ev sahipliği yapmıştır. Arkeoloji Müzesinde Traklara, Romalılara hatta daha eski kavimlere ait bulgular vardır. Hisar`da bir de tarihi cami vardır. Ancak Rus-Türk Savaşında cami tahrip olmuş, günümüze yalnızca minaresi kalmıştır.